Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde lider olan Schneider Electric, dijital dönüşümü hızlandırmak ve inovasyonla güçlü bir etki yaratmak üzere sektör liderlerinin bir araya geleceği Innovation Summit İstanbul etkinliğini düzenliyor.
2500’ü aşkın katılımcı, 40’tan fazla oturum ve 65’in üzerinde konuşmacının yer alacağı etkinlik, 7-8 Ekim tarihlerinde Zorlu PSM’de gerçekleşecek.
Innovation Summit İstanbul 2024’te:
Sektör liderlerinin yer alacağı, karbonsuzlaşma ve verimlilik için önem taşıyan dijitalleşme ve elektrifikasyon yeniliklerinin ele alınacağı oturumlara katılabilirsiniz.
Yenilikçi çözümleri keşfetmek ve sektörlerin geleceğini şekillendiren teknolojileri tanımak üzere vizyon, strateji ve sürdürülebilirlik panellerine katılabilirsiniz.
Sektör liderleriyle fikir alışverişi yapabileceğiniz ve yeni bağlantılar kurabileceğiniz fırsatlar yakalayabilirsiniz.
1500m2’lik alana kurulacak İnovasyon Merkezi’nde teknolojiye dair son gelişmeleri deneyimleyebilirsiniz.
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, SMD üyeleri ve özel davetlilerin katılımı ile gerçekleşen gecede, yeni üyelere de plaketleri verildi.
Şişecam’ın Altın Sponsor, Dalsan’ın Gümüş Sponsor, IQ Aluminyum’un ve Bürotime’ın Bronz Sponsor, Kalebodur’un destekçi olarak yer aldığı gece canlı müzik devam etti.
İletişim ve organizasyonunu gerçekleştirdiğimiz “Kilsan Mimari Ofis Buluşmaları” etkinliği kapsamında, uluslararası mimarlık ofisi Aslı Architecture ile Kilsan Tugla bir araya geldi.
Kilsan, tuğlanın tarihsel gelişimi ve günümüzde geldiği yer hakkında bilgiler verdi. Doğa ile barışık bir yapı malzemesi olmasının yanı sıra isi ve ses yalıtımı konularındaki avantajlarını vurguladı.
Dünyanın farklı şehirlerinde faaliyet gösteren Cosentino showroomlarının 30.’su Cosentino City İstanbul açıldı! Ürünleri ve uygulamaları deneyimlemek isteyen tüm profesyonelleri Cosentino City İstanbul’a davet ediyoruz… Organizasyon ve iletişim desteği verdiğimiz etkinliğin bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyduk.
İletişim ve organizasyonunu gerçekleştirdiğimiz “Kilsan Mimari Ofis Buluşmaları” etkinliği kapsamında uluslararası mimarlık ve proje firması Dome+Partners ile Kilsan bir araya geldi.
Kilsan, tuğlanın tarihsel gelişimi ve günümüzde geldiği yer hakkında bilgiler verdi. Doğa ile barışık bir yapı malzemesi olmasının yanı sıra isi ve ses yalıtımı konularındaki avantajlarını vurguladı.
İletişim ve organizasyonunu gerçekleştirdiğimiz BursaSMD Açılış Organizasyonu, Çelik Palas Otel Atatürk Salonu’nda Cosentino, Dalsan, IQ Aluminyum, Nippon, Vitra ve Ytong markalarının destekleri ile gerçekleşti. Gecede BursaSMD davetlisi olarak TürkSMD, İstanbulSMD, İzmirSMD ve AkdenizSMD temsilcileri ile Bursa bölgesinin mimarları katıldı.
Katılımcı üye mimari ofisler, kamu kurumları ve firmalar: Altınbölme | Assa Abloy | A Tasarım Mimarlık | Aviteng | Ayşin Sevgi Mimarlık | Baumit | Bien Seramik | Deckon | Dot Design | Efla Mimarlık | Erbuğ Mimarlık | Feltouch | Foxbau | Hatırlı Mimarlık | IQ Aluminium | İlbank | İpbüken Mimarlık | Işıklar Tuğla | İtez Mimarlık | Kilsan | Klassis | KTB Yatırım İşletmeler DB | May Yapı Tasarım | Motto Mimarlık | Mozaik Design | Nippon Paint | Öncüoğlu + ACP | CA1 Tasarım | Pergo Perde | rggA | Rino | Rockfon | KTB Kütüphaneler DB | Mapei | Mavi Peri Mimarlık | Saint Gobain | Salalı + Architects | Selda Gümüşdoğrayan Mimarlık | Theartpen | Uludağ Mimarlık | Uz Mimarlık | Ven Mimarlık | Vetrotech | Yazgan Tasarım Mimarlık | Zivella
09 – 10 Mart 2023’de iki gün süren buluşmada, yapı sektörü malzeme firmaları, TürkSMD üyesi mimarlık ofisleri ve yatırımcı kurumlar ile bir araya gelip, ürün ve hizmetlerini tanıtma imkanı buldular. Etkinlik ayrıca güncel malzeme ve teknolojilerin tanınması, firmalar ile karşılıklı ilişkilerin, yeni işbirliği olanaklarının geliştirilmesi ve mesleki bilgi ve deneyimlerin artırılması açısından bir fırsat ortamı oluşturdu.
ARCHISIGN Ticari Alan Proje Sergisi & Sahne Sohbetleri & Network & Kokteyl etkinliğimizi, Haziran 2023’de Fransız Sarayı’nda gerçekleştiriyoruz. 18 firma ile sınırlı organizasyonumuzda yerinizi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Organizasyon içeriği;
18 katılımcı firmanın ürün ve hizmet tanıtım alanı
Her katılımcı firmaya 15 adet mimar/içmimar davetiyesi
30 Mimar/içmimar ticari alan proje sergisi
Toplam 350 sektör profesyoneli
Firma ve firma tarafından seçilen bir mimar ile sahne sohbetleri
İzmir Büyükşehir Belediyesi desteği ve İzmir’in önemli sivil toplum kuruluşları; İçmimarlar Odası, Serbest Mimarlar Derneği ve Mimarlar Odası ile birlikte organize ettiğimiz, Arch. for M.E. (Architecture for Mediterranean ECOLOGY) etkinliğimiz 20-21 Eylül tarihlerinde Bıçakçı Han’da gerçekleşti.
İzmir’li İç Mimarlar, Mimarlar Odası ve Serbest Mimarlar Derneği ARCHIMIM aracılığı ile büyük bir etkinliğe ev sahibi oldular. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de desteklediği Architecture for Mediterranean ECOLOGY” (‘’ARCH FOR M.E.’’) etkinliğinde amaç; yapı ve yapı bileşenlerinde sürdürülebilir malzemeler ve mimariyle ekolojik farkındalık yaratmak oldu. ‘Akdeniz’e kıyısı olan tüm ülkelerin oda başkanlarının davet edildiği ‘Akdeniz Ekolojisi İçin Sürdürülebilir Mimarlık’ etkinliği sona erdi.
Geçtiğimiz hafta İzmir Bıçakçı Han’da düzenlenen organizasyon sonrası değerlendirme yapan oda başkanları ‘’Akdeniz ekolojisi ve sürdürülebilir mimari için ilk adımı attıklarını, Akdeniz için bu çalışmaların her yıl devam edeceğini ‘’söylediler. Konuyla ilgili değerlendirme yapan Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman, ‘’Mimarlar Odası, İç Mimarlar Odası, Serbest Mimarlar Derneği İzmir Şubeleri ve ArchiMim ekibi sürdürülebilir, cesur yeni dünya için beraber hareket etme sözünün ilk adımını attı’’ dedi. ‘’Yeni Cesur Dünya’nın Akdeniz Ayağı İçin İlk Kıvılcım Oluşturuldu’’ İlker Kahraman konuşmasına şöyle devam etti: ‘’Yapılı çevre sektörü dünyadaki enerji tüketiminin ve de karbon salımının yaklaşık %40’ından sorumlu. Bu oran sürdürülebilir gelecek için sektörün ana aktörleri olan mimar ve iç mimarlara büyük bir sorumluluk yüklüyor. Bizler de bu sorumluluğu yerine getirmek için Akdeniz kentlerinde ortak farkındalık elde etmek amacı ile yapılan etkinliğimize Avrupa Komisyonu, Yunanistan, Fransa, İsrail, İspanya, İtalya ve Tunus’tan oda başkanlarını davet ettik. Sektör profesyonelleri ile sürdürülebilirlik alanında farkındalığı olan inşaat malzemesi üreticileri de destek verdi. Sürdürülebilir, yeni cesur dünyanın yapılı çevredeki Akdeniz ayağı için ilk kıvılcım burada İzmir’de yakıldı. Etkinliğe katılan herkes tarihe not düşerek sürdürülebilir bir dünya için tarafını belli etti. Akdeniz’i aydınlatmasına çok ihtiyaç olduğu net olarak anlaşıldı. EN 15804 Yapı İşlerinde Sürdürülebilirlik Standardı, Eko Etiketler, Yeşil Mutabakat gibi Avrupa Birliği’nin de büyük önem verdiği konularda firmalarımız ve yapılı çevre aktörlerinin beraber hareket edebilmesine katkı sağlamak kıymetli. ‘’Akdeniz’e Kıyısı Olan Ülkelerin Oda Başkanları da Katıldı’’
İzmir SMD 10. Dönem Başkanı Tamer Aksüt yorumuna, ‘’Ekoloji temalı bu buluşma festival ve kongre konseptlerinin harmanlandığı bir içerikle ve Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin katılımıyla sona erdi. Yine bir ilk olarak, aynı amaca hizmet eden bu dört kurum (Archimim, Serbest Mimarlar, Mimarlar Odası ve İç Mimarlar Odası) farkındalık yaratmaya çabaladı. Her yıl tekrar edilmesi planlanan etkinlik diğer Akdeniz ülkelerinde de düzenlenecek.
‘’Arch. For M.E, İzmir’in Kültürel Belleğinde Önemli Yeri Olan Bıçakçı Han’da Yapıldı’’ Arch. For M.E etkinliğini İzmir’in kültürel belleğinde önemli yeri olan sembol yapı Bıçakçı Han’da gerçekleştirdik diyen İçmimarlar Odası İzmir Şube Başkanı ve Arch. For M.E. Düzenleme Ekibi Kurucu Üyesi Burcu Yazgan, ekoloji temalı etkinlikte içmimarlar ve mimarların ilk defa bir araya geldiklerini, Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin katılımıyla Türkiye’de ilk olarak düzenlendiğini söyledi. ’İlk Katılımcılar Tarihe Not Düşerek Farkındalık Yarattılar’’ Dünyada bugünlerde yaşadığımız küresel ısınma, her yerin betonla kirletilmesi gibi durumların önlenmesi ve mevcut yapı stoklarının korunması konularında büyük sorumluluk taşıdıklarını ifade eden Burcu Yazgan, sürdürülebilir bir dünya için bu toplantının İzmir’den atılan ilk adım olduğunu belirterek devam etti. Yazgan,’’Tarihi miras niteliğindeki Bıçakçı Han’ın yeniden işlevlendirilerek orijinal işlevi dışında yeni işlevi ile kullanım sürecine şahit oluyoruz. Ayrıca sürdürülebilirlik için uluslararası platformda temel etnik değerlerin geliştirilmesi, gelecek nesillere miras kalacak arşivleme ile ilgili çalışmaları başlatmış olduğumuz bu eşsiz deneyimin bir sonraki organizasyonunda buluşmayı diliyoruz’’ diyerek sözlerin bitirdi.
ARCHIMIM olarak İçmo İstanbul ile birlikte düzenlediğimiz “ARCHINTERIOR Design Project Meeting & Gala” organizasyonumuzu Fransız Sarayı’nda gerçekleştirdik.
Organizasyonumuzda İçmo üyelerinin tasarım aşamasında projelerinden oluşan sergi büyük ilgi gördü.
Atia Ahşap, Nivona, Papatya ve Tda sponsorluğunda, Duratiles, Ersa, Hettich, Karmet, Dragos, Nolte, Qubi, Pergoperde, Permisan, Smeg, Schneiderelectric, The Artpen, Trelucelight, Uvalighting katılımları ile gerçekleşen organizasyon, Serra Erkoç canlı performansı ile devam etti…
22 – 23 Eylül’de iki gün süren buluşmada, yapı sektörü malzeme firmaları, TürkSMD üyesi mimarlık ofisleri ve yatırımcı kurumlar ile bir araya gelip, ürün ve hizmetlerini tanıtım imkanı buldular. Etkinlik ayrıca güncel malzeme ve teknolojilerin tanınması, firmalar ile karşılıklı ilişkilerin, yeni işbirliği olanaklarının geliştirilmesi ve mesleki bilgi ve deneyimlerin artırılması açısından bir fırsat ortamı oluşturdu.
ARCHIMIM ile YAPI MEDYA İLETİŞİM ev sahipliğinde; Türkiye’de yapı, gayrimenkul, inşaat, tasarım, içmimarlık ve mimarlık sektörünün temsilcilerini ve tüm paydaşlarını buluşturmak amacıyla düzenlenen ARCHIVISION GALA, 14 Haziran Salı akşamı İngiliz Konsolosluğu’nun bahçesinde gerçekleşti.
Gecenin açılış konuşmasını yapan gazeteci, köşe yazarı ve TV programı yapımcısı Erdoğan Aktaş; ‘Mimari ve Aşk’ arasındaki ilişkiyi tarif ederek, mimarların yaratıcılıklarının temelinde aşk kadar güçlü bir duygunun olduğunu dile getirdi. Aktaş’ın ardından konuşma yapan Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo Vekili Kate Greany, Pera Bahçesi olarak da adlandırılan bahçede böyle bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan ne kadar mutlu olduklarını ifade etti.
Etkinlik; mimar, tasarımcı, mühendis, akademisyen, iletişimci, peyzaj mimarı, şehir plancısı, sanatçı, katılımcı firmaların yöneticileri ve üst düzey çalışanları, sektör basını, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri gibi pek çok farklı disiplinlerden isimleri bir araya getirdi. Tasarım dünyası ve yapı sektöründeki son gelişmeleri paylaşan katılımcılar, firmaların yeni projelerinden de bahsetti.
Senede en az bir kere düzenlenecek ARCHIVISION GALA’nın ilk destekçileri; Assa Abloy, Bien, Camira Fabrics, Code Dı̇zayn, Dalsan Alçı, Heper Aydınlatma, Kasso Mühendislik, Knauf, Mapei, Papatya, Pelit İnşaat, Polisan, Qubi Ses Yalıtım, Uva Aydınlatma, Velux Çatı Pencereleri, Vezirköprü Orman Ürünleri firmalarıydı.
Katılımcı firmaların ürünlerinin kullanıldığı projelerin sergilendiği Gala’da sahne alan Tarık Sezer ve Orkestrası da geceyi müzikleriyle daha keyifli hale getirdi.
ARCHIMIM Hakkında
İlkay Öngün ve Kaya Erer’in kurucusu olduğu ARCHIMIM, mimarlık dünyasının etkileşimine yönelik içerikler üreterek, sektör profesyonelleri arasındaki paylaşımı ve üretkenliği artırma misyonu ile kurulmuş iletişim ve organizasyon ajansıdır. Ulusal ve uluslararası mimarlık dünyasını; tanıtımlar, proje haberleri, inovatif mimari malzemeler, özel röportajlar, canlı yayınlar ve özel içerikli etkinlikler ile bir araya getirmektedir. Profesyonellerin ihtiyaç duyması halinde, projeler için malzeme danışmanlığı ve ihracat desteği vermektedir. Tüm hizmetlerinde iş odaklılık ve verimlilik esastır.
YAPI MEDYA İLETİŞİM Hakkında
Aslıhan Abay Erkmen ve Bahadır Erkmen’in kurucusu olduğu Yapı Medya İletişim, uzun seneler Yapı-Endüstri Merkezi çatısı altında bulunan yapı sektörüne ilişkin haberlerin, söyleşilerin yer aldığı “yapi.com.tr” ve mimarlık/tasarım dünyası hakkında güncel bilgiyi veren, mimarlığı etkileyen tüm disiplinleri konu alan özgün içerikler üreten “mimarizm.com” haber portallarını Ocak 2018 yılı itibariyle devam ettirmektedir.
“Yapı” konusunda her tür bilgi ve gelişmeyi, üreticiyle kullanıcı arasında çeşitli etkinlik ve araçlarla ortak platformlar oluşturarak ulaştırmayı hedefleyen Yapı Medya İletişim; reklam/grafik tasarım, sosyal medya çalışmaları, firmalara özel içerikler ve profesyonellere yönelik mimari etkinliklerle sektörde çok yönlü iletişim hizmeti vermektedir.
Organizasyonunu İzmir Büyükşehir Belediyesi desteği ve İzmir’in önemli sivil toplum kuruluşları, İçmoİzmir, İzmirSMD ve İzmimod ile birlikte gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizde hedef, sürdürülebilir, yenilenebilir ve atık üretemeyen, çevre ile uyumlu tasarım konularında farkındalık yaratmak.
Haziran 2023’de İzmir Bıçakçı Han’da gerçekleştirilecek bu özel etkinliğimizin bir parçası olmak ve detaylar için takipte kalın!
İki gün süren Buluşmada, yapı sektörü malzeme firmaları, TürkSMD üyesi mimarlık ofisleri ve yatırımcı kurumlar ile bir araya gelip, ürün ve hizmetlerini tanıtım imkanı buldular. Etkinlik ayrıca güncel malzeme ve teknolojilerin tanınması, firmalar ile karşılıklı ilişkilerin, yeni işbirliği olanaklarının geliştirilmesi ve mesleki bilgi ve deneyimlerin artırılması açısından bir fırsat ortamı oluşturdu.
Şehir gürültüsü sadece rahatsız edici değildir, yaşam kalitesini de etkiler ve sürekli gürültüye maruz kalındığında hastalıklara bile yol açar. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) yönergeleri, gürültü kirliliğinin nüfusun fiziksel ve zihinsel sağlığı için en önemli çevresel tehlikelerden biri olduğunu göstermektedir.
Projelerde sürekli bir ikilemle karşı karşıyayız – yaşam alanlarında ya sesin azaltılması için pencereler kapatılacak ya da havalandırma için açılacak ama buna bağlı gürültü kirliliği ile karşı karşıya kalınacak.
Çözüm: Can sıkıcı trafik gürültüsünü dışarıda bırakarak, havalandırma için açılabilen akustik bir pencere.
Schüco AWS 90 AC.SI, özellikle gürültülü ortamlardaki binalar için uygun bir pencere sistemidir. Özellikle sokağa bakan cephelerde bulunan ofisler, yatak odası ve çocuk odaları gibi hassas odalar bu pencere sistemi ile trafik gürültüsünden rahatsız olmadan doğal olarak havalandırılabilir.
Öne çıkan artıları:
Vasistas konumda eşzamanlı ses azaltma ve doğal havalandırma için tek cidarlı pencere çözümü
Kanat yatırıldığında, hava üst çerçevede önceden monte edilmiş kasetler aracılığıyla yönlendirilir
Pencere, kısa süreli çapraz havalandırma veya dış camın temizlenmesi için tamamen açılabilir; gizli Schüco AvanTec SimplySmart aksesuar ile 180° açılım mümkündür
Limitleyici makas sayesinde kanat, vasistas konumdan akustik konuma taşınır
Kanat açıkken filtre kasetleri kolayca değiştirilerek bina içinden rahatça bakımı yapılır
TALU İnşaat’ın Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sayın Burak Talu ile bir röportaj gerçekleştirdik.
Sn. Burak Talu, Talu inşaat ve inşaat sektörü hakkındaki düşüncelerini ve deneyimlerini bizlerle paylaştı.
Burak Bey 2011-2021 yılları arasında Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuş ve halen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nda (DEİK) ve Türk – ABD İş Konseyinde (TAİK) icra kurulu üyeliği ve inşaat sektör başkanlığı görevini yürütmektedir.
Merhaba Burak Bey, Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Kadıköy Anadolu Lisesini bitirdikten sonra İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden 1992 yılında mezun oldum. Çocukluğum babamdan dolayı hep şantiyelerde ve inşaat dünyasının içinde geçti. Belki de İnşaat Mühendisi olmam kaçınılmazdı.
Üniversite mezuniyetimin ardından Garanti Menkul Değer şirketinde iki yıl çalıştım. Daha sonra Amerika’da Boston College’da MBA Yüksek Lisansımı tamamladım. Türkiye’ye döndükten sonra, Doğuş Holding bünyesinde Strateji ve İş Geliştirme Başkan Yardımcılığı görevini sürdüm. Daha sonra Doğuş Grubu’nun internet start-up şirketi olan İXİR’in Başkan Yardımcılığını üstlendim. 2001 yılında kendi mesleğim olan inşaat sektörüne döndüm ve Doğuş İnşaat’a katıldım. 2019 yılına kadar, son olarak da Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO olarak görev yaptım. Türkiye’de, Doğu Avrupa’da, Eski Sovyetler Birliği ülkelerinde, Kuzey Afrika’da ve Orta Doğu’da birçok önemli projeler bitirdik. Otoyollar, metrolar, köprüler, barajlar, havaalanı ve çevre projeleri inşa ettik.
2019 yılından beri babam Gönül Talu, kardeşlerim ve inşaat sektöründeki başarılı yöneticilerimiz ile birlikte kurmuş olduğumuz TALU İnşaat’ta Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak inşaat sektöründe çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Bize Talu İnşaatın hedeflerinizden söz eder misiniz?
Talu İnşaat’ı kurarken Sayın Gönül Talu’nun bir ilkesi vardı; ‘Durmak yok, yola devam.’ Tam da bu zihniyetle çıktık yola, bildiğimiz iş inşaat yapmak, inşaat projeleri geliştirmek, ülkemize ve dünyamıza kalıcı eserler bırakmak, bunlar için çalışmak, bildiğimiz, yaptığımız en iyi şey. Gönül beyin tartışmasız büyük tecrübesi, bizim bilgimiz ve dinamik çalışma gücümüzle hem Talu İnşaat’ı hak ettiği değerli noktaya getirmek hem de dediğim gibi geleceğe kalıcı eserler bırakmak amacıyla daha iyi, daha kaliteli ve sürdürülebilir yaşam alanları yaratmak için çalışıyoruz. Doğru teknolojiyi, doğru makineyi bulmak bugün kolay olabilir ancak birlikte iş yapmak için doğru ve kendini mesleğine adayan insanları bulmak zordur. Biz, işinde saygın, kendini yenileyebilen, bilgi birikimi yüksek, tecrübesi sağlam bir yönetici kadrosu ve ekip ile yola çıktık.
Talu İnşaat’ın en büyük hedefi, Türk İnşaat sektörünü daha ileri bir noktaya götürmek adına projeler yapmak, bunu yaparken de sürdürülebilir bir büyüme gerçekleştirmek, bunun yanında da kurumsal altyapısını geliştirmektir.
Sizin için başarı nedir? Bize başarının tarifini yapar mısınız?
Başarının tanımı zamanla değişir. İşinizde iyi bir pozisyon, para, evlilik, çocuk, aile, şan şöhret, fiziki güç. Biliyoruz ki bütün bu istekler herkese göre ve her yaşa göre farklı ve değişiyor.
Benim için başarının tanımı hayatından ve yarattığın şeylerden mutlu olmak. Zengin ama aile ve sosyal hayatında mutluluğu yakalayamayan insanlar var. Demem o ki parayı koyuyorsak eğer ilk sıraya bir daha düşünmek gerek…
Ama şunu unutmamalı, sevdiğimiz bir iş, sevdiğimiz ve birbirimizin hayat yolculuğunda arkadaş olacak bir eş ve taviz vermeyeceğimiz değerler, dürüstlük, insanlara karşı saygı, sevgi, hoşgörü, yardım çerçevesinde yaşayacağımız bir hayatta mutlu olabilir insan. Tüm bunlara sahip olmak başarıdır.
İnşaat sektöründe çalışan genç girişimcilere ne gibi tavsiyeleriniz olacaktır? Sizce nasıl bir yol izlemeliler?
Bugün üniversitelerden her yıl binlerce gencimiz aynı anda mezun oluyor ve aynı anda bir işin parçası olabilmek için arayışlara başlıyor. Mezun olduktan sonraki gerçek hayat öğrencilikten çok daha zor, tek başına yüzlerce hatta bu binlerce diğer gençten farklı olmak ve o istediğiniz işi kapabilmek için büyük bir çaba gerek. Dolayısıyla bu çabayı mezuniyete bırakmamalı, daha öğrenciyken kendini geliştirmeli ve farklılık yaratmalı.
Öğrenilen bilgiler hızla eskiyor, her saniye yeni bilgiler ortaya çıkıyor ve günümüzde bilgiye ulaşmak kolay. Dolayısıyla hayatı göğüslemek, başarılı olmak, fark yaratmak için tek başına bilgi/bilmek yeterli olmuyor. Gençler yarınlar için sürekli öğrenmeyi ilke edinmeliler.
Bunlar inşaat sektöründeki çalışan tüm gençler ve genç girişimciler için de geçerli.
Dünya liginde işler yapabilmek için dünya vatandaşı olmak şart. Ne demek dünya vatandaşı olmak? Bunun için yabancı dil önemli, farklı kültürleri merak etmek, öğrenmek, kabul etmek, önyargılardan arınmak gerekli. Gidip görmek, dünyanın farklı uzak ülkelerinde iş yapabilmeye gayret etmek önemli. Sonra yaptığımız işte ki bu her ne ise, ‘mış gibi’ yapmamak gerekli. Seviyor-muş, biliyor-muş, çalışıyor-muş gibi yapmak en tehlikelisi. Bu başta kendimizi kandırmak demek. Oysaki dibine kadar sevmek, bilmiyorsak öğrenmek, kendimizi vererek çalışmak her zaman başarıyı getirir.
Para için çalışıyoruz elbet ama her şey, her iş para için olmamalı yine de, mutlu olmak için keyif almak için de çalışmalılar. Yaptıkları işten keyif almalılar.
Şuan, Türk İnşaat Sektörünün yurtiçi ve uluslararası pazarda bulunduğu durumu değerlendirebilir misiniz?
İnşaat sektörü çok dinamik ve beraberinde birçok sektörü harekete geçiren bir sektör. Türkiye’de ekonominin belki üçte biri inşaat ile alakalı. Nüfus arttığı sürece ve gelişim devam ettiği sürece inşaata hep ihtiyaç olacak. Türk inşaat sektörü ise güçlü ve dinamik şirketleri sayesinde dünyada önemli bir konumda. ENR dergisinin her yıl yaptığı anketlerde dünyadaki en büyük 250 uluslararası müteahhitler listesinde 45’e yakın firmamızın olması da bunun güzel bir kanıtı.
Türk İnşaat sektörünün bugün içinde olduğu sorunlar nelerdir? Özellikle yurt dışı projelerde ne gibi sorunlarla karşılaşıyorsunuz? Bu sorunların giderilmesinde hükümetten beklediğiniz destekler var ise nelerdir?
Tabi ki inşaat geleceği planlamak demek ve gelecek de her zamankinden daha belirsiz olmaya başladı. Dolayısı ile gerek maliyet gerekse planlama açısından çok dikkatli olmak gerekiyor. Pandemi dolayısıyla içinde bulunduğumuz ortam bir işin içine sağlık açısından ve sınırlardaki ve ülkelerdeki çalışma şartları açısından daha da zorluklar getirdi. Tabi ki sektörde yurt dışında yerli bankalarımızın verdiği teminat mektuplarının kabul edilmesi, fiyat farkları ve süre uzatımları ile ilgili maliyetlerin gerektiği gibi dokümante edilmesi ve doğru bir kontrat yönetimi, projelere finansman temini, hukuki sorunların ve arbitrasyon süreçlerinin doğru yönetilmesi gibi konular her zaman gündemde olacaktır.
Birçok Türk İnşaat Firması Yurt içi haricinde, yurtdışında da üst yapı projeleri gerçekleştirmektedir. Yurtdışında üst yapı projelerinde çalışmanın getirdiği avantaj ve dezavantajlar nelerdir?
Üstyapı veya altyapı projelerinde fark etmeksizin Türk firmalarının girişken ve dinamik yaklaşımı, sorunları doğru ilişkiler kurarak ve çabuk çözmeleri, lokal taşeron ve iş gücünü efektif kullanabilmeleri onlara avantajlar sağlıyor. Türkiye’de güçlü bir inşaat ve dekorasyon malzemeleri üretiminin olması da hem maliyet hem de hızlı iş yapmada avantaj sağlıyor.
Sizce bir projenin başarı ile tamamlanması için ana parametreler ne olmalıdır?
Ana parametre ilk teklifte öngörülen plana ve maliyetlere uygun bitirildi mi?, yani kar edildi mi? İş güvenliği açısından hiç bir kayıp yaşamadan proje hayata geçirildi mi? Projenin sahibi ve müteahhit karşılıklı tatmin ve mutlu oldu mu? Olarak sıralanabilir.
Siz Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkan Yardımcılığı görevinde bulundunuz ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nda (DEİK) Türk-ABD İş Konseyi (TAİK) İcra Kurulu üyeliği görevini de halen sürdürüyorsunuz. Buradaki görevlerinizden ve faaliyetlerinizden kısaca bahseder misiniz?
TMB inşaat dünyasının çatı kuruluşu olan çok değerli ve önemli bir kurum. Ben de yaklaşık 10 yıl boyunca burada görev aldım ve özellikle yurtdışında TMB’ yi tanıtmak, ilişkileri ve anlaşmaları sağlamak için çalıştım. Burada çok değerli dostluklar ve ilişkiler geliştirdik. Avrupa, Japonya, Kore, Çin, Rusya, CIS, Ortadoğu, Afrika, Latin Amerika gibi birçok bölgeden müteahhitlerle ve onların birlikleri ile ilişkilerimiz ve ortak işbirliği arama toplantılarımız, ziyaretlerimiz oldu. Halen Türk Amerikan İş Konseyi’nde Amerika ile üçüncü ülkelerde, özellikle de Afrika bölgesi için iş birliği geliştirmek üzere çalışıyorum, orada da inşaat sektörü ve Afrika Başkanlığı görevini yürütüyorum.
Covid-19 salgını ile çalışma koşulları değişti. Böylece yapımı devam eden inşaatların tamamlanma sürelerinde aksamalar olmuştur. Salgın ile beraber inşaat sektöründe kalıcı değişiklikler olacak mıdır? Bu süreçten sonra inşaat sektörü ve çalışma koşulları nasıl etkilenecektir öngörüleriniz nelerdir?
Pandemi ile sadece inşaat değil bütün iş dünyasının iş yapışı değişti. Ofis ortamları sorgulanır oldu. Teknolojinin gelişmesi ile artık uzaktan toplantılar çok efektif kullanılmaya başlandı. Ben eskiden beri kişilerin ofiste olması değil hep çıkardıkları iş ile değerlendirilmesi gerektiğini düşünen birisiyim, dolayısı ile bu teknolojik değişimi çok yakın takip etmeye çalışıyorum.
Ancak inşaat projeleri yerinde fiziki bulunması gereken gerçek insanlarla yapılmak zorunda, henüz tamamen otomasyona geçmiş bir sektör değiliz ancak yeni teknolojiler git gide iş gücünün yerini alıyor.
Pandemi ile tabiki projelerde çok aksaklıklar oldu, olmaya da devam ediyor, ancak insan sağlığı her şeyden daha önemli ve bundan taviz vermeyi kimsenin düşünmemesi lazım. İnşallah bu süreci yakında atlatacağız.
Kariyer hayatınızda sizin için önem arz eden inşaat projeniz hangisidir?
Kariyer hayatım boyunca çok değişik ülkelerde bilfiil çalışma veya iş ve ilişki geliştirme fırsatım oldu, herhalde 100’e yakın ülkede bulunmuşumdur. Türkiye dışında Bulgaristan, Ukrayna, Kazakistan, Gürcistan, Hindistan, Katar, Suudi Arabistan, Irak, Libya ve Fas’ta milyarlarca dolar hacmi olan inşaatlar yaptık. Seçmek zor ve hepsinin anıları, kendilerine göre güzel ve zor yanları vardı. Bütün projeler birer mücadele, ancak Ukrayna’da üç kere devrim yaşamak, Libya’da Arap baharı ayaklanmasında personelimizi uçaklarla zar zor kaçırmak, Katar’da Suudi Arabistan ambargosunu yaşamak, çeşitli ülkelerde devalüasyon risklerini yönetmek, Hindistan’da Mumbai gibi dünyanın en kaotik ve ilginç şehirlerinden birinin göbeğinde metro yapmak hep ilginç deneyimlerdi.
Burak Bey, bizimle paylaşmış olduğunuz değerli tecrübeleriniz ve bize ayırdığınız kıymetli vaktiniz için size çok teşekkür ederiz.
BAŞAK ARSLAN
Otomatik pivot kanat açma mekanizmaları sayesinde mevcut kapılarınızı temassız açılan otomatik kapıya kolayca çevirebilirsiniz…
dormakaba, akıllı ve güvenli geçiş çözümleri alanında 150 yılı aşkın tecrübesi ile her zaman ve tüm alanlarda yanınızda olmayı sürdürüyor. dormakaba’nın el değmeden açılan otomatik kapı çözümleri akaryakıt istasyonlarından ofislere, alışveriş merkezlerinden restoranlara… pek çok projede hep karşınıza çıkıyor.
PORTEO ve ED 100/250 model otomatik pivot kanat açma mekanizmaları, ‘el sensörü (Magic Switch)’ ile birlikte; kapıyı tümüyle temassız açılır hale getirir ve -iç / dış mekan fark etmeksizin- tüm alanlarda hijyeni korumaya yardımcı olur.
Özellikle iç mekanlardaki pivot kapılarda, bu sisteme geçiş çok kolay olacaktır. ‘Düşük enerji’ özelliği sayesinde, ilave bir emniyet sensörü gerektirmeyen ‘PORTEO’ mekanizma, kolayca monte edilir ve devreye alınır. Böylece mevcut kapı, yeni bir kapı almaya gerek duymadan otomatik açılır hale gelir.
Sizlerde mevcut kapılarınızda temassız otomatik geçiş istiyorsanız, web sitemizi ziyaret edin!
İki gün süren Buluşmada, yapı sektörü malzeme firmaları, TürkSMD üyesi mimarlık ofisleri ve yatırımcı kurumlar ile bir araya gelip, ürün ve hizmetlerini tanıtım imkanı buldular. Etkinlik ayrıca güncel malzeme ve teknolojilerin tanınması, firmalar ile karşılıklı ilişkilerin, yeni işbirliği olanaklarının geliştirilmesi ve mesleki bilgi ve deneyimlerin artırılması açısından bir fırsat ortamı oluşturdu.
Estetik çizgisel hatları, yenilikçi ve strüktürel formu sayesinde modern bir bekleme ünitesi olarak tasarlanan Beluga, farklı kullanım alanları ve renk alternatifleri ile konforlu bir oturma deneyimi sunar.
Yenilikçi tarzıyla bulunduğu ortamı estetik olarak üst düzeye taşıyan modern bekleme alanı ünitesi Beluga, çok sayıda kayıtın bir araya gelmesi sonucu oluşan akıcı yapısı ve zeminde oluşturduğu kavisli yay formu sayesinde doğru oturma açısı oluşturarak, konforlu bir oturum deneyimi sunar. Beluga, heykelimsi formu ile sıradan bir ortak alan mobilyasından daha çok, tasarım objesi kimliği sayesinde bulunduğu ortamda ferah ve özgün bir atmosfer yaratır. Beş farklı renk seçeneği ve çoklu kullanım olanağı ile ofis, otel, hastane gibi kurumların bekleme alanlarından; müze, sanat galerisi, tiyatro, konser salonu ve fuaye alanlarına kadar pek çok mekana şıklık katar.
Şık ve ergonomik tasarımlarıyla farklı bir atmosfer oluşturan bekleme grubu mobilyaları, Bürotime’da. Daha fazlası için web sitesini ziyaret edin!
TEAM PROJE // Mimarlık / İç Mimarlık / Tasarım OfisiTamer Ekinci ve Aykut Mete, birçok projenin tasarım ve uygulamasını tamamladıktan sonra, tecrübelerini 2012 yılında birleştirip TEAM Proje Mimarlık ofisini kurdu. Bugüne kadar konut, ofis, otel, alışveriş merkezi gibi özel ve ticari yapılarla birçok alanda ve ölçekte mimarlık, iç mimarlık konularında tasarım ve projelendirme, sonrasında talebe göre uygulama ve proje yönetimi hizmeti sundu. Her geçen gün büyüyen ekibiyle yeni ve nitelikli projelerde yer almaya devam ediyor.
TEAM Proje Mimarlık A.Ş. Gümüşsuyu Mh. İnönü Cd. No:39/8 Beyoğlu / İSTANBUL +90212 252 2229 [email protected]
“Başar Technologies” kalıp, makine parkur, paketleme ve dizme gibi konularda robotik alanda tasarım ve üretim hizmeti vermektedir. Sahip olduğu departmanlar sayesinde üretime hazır bir sanayi tesisi kuracak teknolojiye sahip şirketin Trakya Serbest Bölgede yer alan fabrikalarının yönetim ofisinin cephe- iç mimari tasarım, projelendirme ve uygulaması tarafımızdan yapılmıştır.
Giriş cephesi için tasarladığımız saçağının katmanlı yapısı ve bulunduğu alana aykırı tasarım anlayışı, firmanın sahip olduğu çoklu yapı ve teknolojisini vurgulamak içindir. Giriş alanı ve yönetim katına, geometrik izler cephen iç mekana taşınırken, yansıyan yüzeyler ile mekan sınırları kırılmaya çalışılmıştır.
Başar Teknoloji projemizin tasarım kurgusunda mekan öncelikli belirleyici oldu. En boy oranına göre yüksekliğin az olması bizi yansıyan yüzeyler ile hacim algısını kırmaya yönlendirdi. Mekanın, tasarımı bu kadar meşgul etmesinden dolayı, firmanın kimliğini ve firma adına oluşturmak istediğimiz hikayeyi anlatmak için sanatı öne plana çıkarmak akıllıcaydı. Konsept projeden başlayarak uygulama süreci ile resim, heykel ve enstalasyon çalışmaları belirledik. Firmanın teknolojik alt yapısına gönderme yapmak için eski floppy disklerden kurgulanmış tabloları kullandık. Firmanın makine kullanımı vurgulamak için hareketli bir çark sistemi tasarladık. Yapılan üretimin karmaşık yapısının soyut ama güçlü anlatımı için parametrik bir enstalasyon, ofis içinde yarattığımız iç bahçe için metal kuşlardan oluşan enstalasyon, yemekhane için duvar enstalasyonları, yönetici odası için yağlı boya tablo ile heykel çalışmaları gibi birçok sanatsal çalışmaya yer verdik.
Genellikle projelerimizde mekanlarda hissiyatı arttırmak için sanatsal ögeleri kullanmak ve malzemenin doğal olması konusunda seçici bir tavrımız var. Bu da temelde yalın detaylara sahip, çok sesli veya az sesli malzeme seçimleriyle çeşitlendirdiğimiz, net ama güçlü mekan tanımlarına sahip projeler üretmemizi sağlıyor.
Bu projede de TEAM Project’in tasarım anlayışına uygun, net bitişlere sahip sessiz duran mekan tasarımımızı, sanatın uyarıcı-canlandırıcı- diliyle-etkisiyle daha iyi anlatmaya çalıştık.
Proje Adı* // BAŞAR Technologies / Fabrika Yönetim Ofisi
Proje Yeri* // Çatalca / İSTANBUL
Proje Ofisi* // TEAM Proje Mimarlık
Tasarım Ekibi* (Sadece tasarımda görev alanlar) // Aykut Mete, Numan Zülfikar
Genel Özellikler Özel mercek ve ışığı hapsetme özelliğine sahip bıçakları ile kusursuz ışık kontrolü sağlayan Framing Projektör. • Renk Sıcaklığı : 3000K • Gövde : Alüminyum • Gövde Rengi : Siyah • Montaj Şekli : Raya veya Sıva Üstü • Güç Tüketimi : 25W • Lümen Çıkışı : 2900 Lumen • Renksel Geriverim : +92 CRI • Korum Sınıfı : IP20
Çerçeve Özellikleri • 1mt Geri Çekilme : 50×50 Kare Çerçeve veya istenilebilir ölçüde dikdörtgen çerçeve • 2mt Geri Çekilme : 100×100 Kare Çerçeve veya istenilebilir ölçüde dikdörtgen çerçeve • 3mt Geri Çekilme : 140×140 Kare Çerçeve veya istenilebilir ölçüde dikdörtgen çerçeve
İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi’nin 29 Mart tarihinde başlayacak ve 16 hafta boyunca devam edecek olan sertifika programı için başvurular başladı. Stüdyo yürütücülüğünü Zuhal Kol, Carlos Zarco Sanz, Tuna Han Koç ve Zeynep Altınbaşlı’nın üstlendiği programa son başvuru tarihi 14 Mart 2021.
AURA İstanbul 2021 yılı Bahar Dönemi Sertifika Programı, mimari ve kentsel tasarım sürecini hem teorik hem de pratik düzeyde ele almak, disiplinler arası bakış açısı geliştirmek ve kendi özel ilgi alanları üzerinde çalışma olanağı bulmak isteyen genç meslek insanlarına kapılarını açıyor.
Programa mimari, iç mimari ve kentsel ölçekte araştırma ve proje üretmek isteyen, tüm disiplinlerden lisans mezunları başvuruda bulunabiliyor. Sertifika Programına başvurmak için gerekli olan lisans derecesi; mimarlık, şehir ve bölge planlama, iç mimarlık, peyzaj mimarlığı, endüstri ürünleri tasarımı, plastik sanatlar gibi mimarlık, tasarım ve mühendislik fakültelerinden olabileceği gibi sosyoloji, antropoloji, edebiyat, ekonomi gibi sosyal bilimler bölümlerinden mezun olmuş ve mimarlık/şehircilik üzerine çalışmak isteyen herkesi kapsıyor.
Bahar Dönemi boyunca, koronavirüse (Covid-19) yönelik alınan önlemler nedeniyle tüm stüdyo görüşmeleri, seminer, konferans ve etkinlikler online platformlar üzerinde gerçekleşecek. Katılımcıların program kapsamında düzenlenecek dijital etkinliklerin dinamik yapısına uyum sağlamaları ve dönem boyunca tam zamanlı olarak programda yer almaları bekleniyor. Başvurular arasından seçilecek tüm katılımcılar ücretsiz olarak programda yer alma hakkı kazanacak.
Başvuru için Gerekli Belgeler:
1. Niyet Mektubu: – Katılımcı adayının programa katılma amacı ve hedeflerini kaleme aldığı metin – Katılımcı adayının bireysel ilgi alanları doğrultusunda program kapsamında geliştirmeyi planladığı, İstanbul ile ilgili araştırma/tasarım projesini kaleme aldığı kapsamlı ve açıklayıcı metin 2. Güncel Özgeçmiş (CV) 3. Çalışmaları İçeren Dosya (Portfolyo) 4. İngilizce Yeterliliği Gösteren Sınav Sonuç Belgesi (Program başvurularında ön koşul değil, tercih nedenidir.)
Programın İçeriği Programın omurgasını oluşturan Araştırma Tabanlı Tasarım Stüdyosu, geleneksel mimari stüdyo pratiklerinin sınırlarını aşarak, güncel kentsel sorunlara disiplinler arası bakış açısıyla yaklaşıyor.
2021 Bahar Dönemi’nde “Araştırma Tabanlı Tasarım Stüdyosu”nda, katılımcıların bireysel ilgi alanı ve deneyimleri doğrultusunda belirleyecekleri proje ve araştırmalar, Zuhal Kol, Carlos Zarco Sanz, Tuna Han Koç ve Zeynep Altınbaşlı yürütücülüğünde geliştirilecek.
Stüdyonun başlangıç bölümünde, katılımcılar grup çalışmalarına yoğunlaşacak. Sonrasında, kendi ilgi alanı ve deneyimleri doğrultusunda, İstanbul’a ilişkin proje ve araştırma konusunu netleştirip, stüdyo yürütücülerinin danışmanlığında çalışmalarını geliştirme fırsatı bulacaklar.
Hazırlanan içerik, stüdyo kapsamında yapılan çalışmaları destekleyecek tarihsel-kuramsal, ayrıca teknik yönteme ilişkin seminer dizilerine, disiplinler arası nitelikte tartışma ve buluşma ortamı sağlayan Cumartesi Aurası konferanslarına, AURA Forum tasarımcı buluşmalarına, kolektif düşünme ve üretime yönelik atölyelere katılma olanağı sunuyor.
2021 Bahar Dönemi Sertifika Programı başvuruları için son gün 14 Mart 2021. Başvuru hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için tıklayın.
İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi – AURA İstanbul hakkında İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi-AURA İstanbul, uluslararası düzeyde faaliyet göstermek üzere kurulan ve kâr amacı gütmeyen bir oluşumdur. Akademi, mimarlık, iç mimarlık, kentsel tasarım ve peyzaj konularıyla ilgilenen konularıyla ilgilenen genç katılımcılara tek yarıyıllık yoğun bir çalışma ortamı sunmaktadır. Kültürel bir üretim biçimi olarak mimarlığın anlaşılması ve araştırılması konularının altını çizerek, yapılı çevrenin sosyal, politik ve ekolojik sistemlerle ilişkileri konularında katılımcıların anlayış ve kavrayışlarını geliştirmeyi hedeflemektedir. Akademi, çeşitli ilgili uzmanlık alanlarını bir arada barındırmayı ve genç katılımcılar için bireysel araştırma konularını keşfedebilecekleri eğitime uygun fiziksel alanları kapsayan bir stüdyo ortamı oluşturmayı amaçlamaktadır. Tüm katılımcıların ortak paydası, kentleşmiş bir toplumda gün geçtikçe daha karmaşık hale gelen tasarım ve mekân üretimi konularının etkilerini araştırmak ve keşfetmektir.
Gürültünün, sesin ve yankılanmanın yoğun olduğu açık ofis, müzik stüdyosu, yemekhane, loft gibi iç mekanlarda duvar bölgelerine kaplanan ses yutucu paneller, ortamın ses seviyesini düzenlemek adına hızlı ve yenilikçi çözümlerdir.
Farklı renk ve model çeşitleriyle mekanınızın yapısına uygun olarak tasarlanması mümkün akustik paneller, seslerin yüksek oranda yansımasına neden olan sert yüzeyli bitiş alanlarına kaplanarak sönümleme sağlanmaktadır.
Daha detaylı bilgi için @qubiakustik hesabını takibe alın!
Mimarlık ve şehircilik alanında disiplinler arası araştırmaların yapıldığı tartışma ve eğitim platformu İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi – AURA İstanbul, dijital etkinlik serisi AURA Forum’un altıncı oturumunu 13 Şubat’ta düzenliyor.
Farklı disiplinlerden tasarımcıların özgün projelerini paylaştıkları AURA Forum tasarım buluşmalarının altıncı ve Güz Dönemi kapsamındaki son oturumu, 13 Şubat Cumartesi günü saat 15.00’te AURA İstanbul’un YouTube kanalında canlı olarak gerçekleşecek.
Forumda; tasarım alanında eğitim alan üniversite öğrencileri, genç profesyoneller ve deneyimli tasarımcılar sunumlarını gerçekleştirerek, tasarım disiplinleri arasında diyaloğun güçlendirilmesine katkı sağlayacak.
Gülistan Kenanoğlu (Mimar) – Üretim için Tüketim! (Consume It, Produce It!)
Billur Turan (Yapım Tasarımcısı) – Film için Tasarım: Farklı Ölçekler ve Zamanda Değişim
Muğlak Standartlar Enstitüsü (Cansu Cürgen & Avşar Gürpınar & Selçuk Artut) – Enstitü İçinde Enstitü
Ömer Selçuk Baz (Mimar) – Nasıl yapmalı?
Etkinlik; yorum ve sorularıyla katkıda bulunmak isteyen tüm izleyicilere açık olacak. AURA Forum’u canlı olarak izlemek için tıklayın.
AURA Forum için açık çağrı devam ediyor AURA Forum; bilgi, deneyim, fikir, hikaye, süreç, yöntem ve kaynakların paylaşılarak daha geniş bir alana yayılmasıyla ortak bir zeminde üretimleri tartışma fırsatı sunuyor.
Etkinlik serisi; mimari tasarım, iç mimari tasarım, kentsel tasarım, peyzaj tasarımı, endüstri ürünleri tasarımı, grafik tasarımı, moda tasarımı, süreç tasarımı, yöntem tasarımı gibi tasarımla ilişkili her alandan başvurulara açık.
Her AURA Forum etkinliğinde başvurular sonucunda davet edilecek tasarımcılar, 15 dakikalık canlı sunumlar halinde tasarımlarını paylaşma imkanı bulacak. Sunumların ardından düzenlenecek soru-cevap bölümünde ise konukların yanı sıra izleyenlerle de diyalog kurulması sağlanacak.
Detaylı katılım rehberini incelemek için tıklayın. Bahar Dönemi etkinliklerinde yer almak isteyen katılımcıların, başvuru için bu linkte yer alan online formu doldurmaları gerekiyor.
İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi – AURA İstanbul hakkında İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi-AURA İstanbul, uluslararası düzeyde faaliyet göstermek üzere kurulan ve kâr amacı gütmeyen bir oluşumdur. Akademi, mimarlık, iç mimarlık, kentsel tasarım ve peyzaj konularıyla ilgilenen konularıyla ilgilenen genç katılımcılara tek yarıyıllık yoğun bir çalışma ortamı sunmaktadır. Kültürel bir üretim biçimi olarak mimarlığın anlaşılması ve araştırılması konularının altını çizerek, yapılı çevrenin sosyal, politik ve ekolojik sistemlerle ilişkileri konularında katılımcıların anlayış ve kavrayışlarını geliştirmeyi hedeflemektedir. Akademi, çeşitli ilgili uzmanlık alanlarını bir arada barındırmayı ve genç katılımcılar için bireysel araştırma konularını keşfedebilecekleri eğitime uygun fiziksel alanları kapsayan bir stüdyo ortamı oluşturmayı amaçlamaktadır. Tüm katılımcıların ortak paydası, kentleşmiş bir toplumda gün geçtikçe daha karmaşık hale gelen tasarım ve mekân üretimi konularının etkilerini araştırmak ve keşfetmektir.
Özer + Tulgan Architects, 2007 yılında Tayfun Tulgan ve Emre Özer tarafından kuruldu. Özer + Tulgan Architects, ülke çapındaki müşterilerine entegre mimari, iç tasarım, mühendislik ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. İçten dışa işleyen sağlıklı, verimli, çevre dostu çözümler tasarlamak için kamu ve özel müşterilerle işbirliği yapıyoruz …
Arnavutköy Mahallesi Bebek Arnavutköy Caddesi Tolun Apartmanı 31/1 34345 Beşiktaş Istanbul / Turkey +90 212 231 46 23
“labyrinthos” Labirent, eski zamanlardan beri bütünlüğün sembolüdür. Farklı inanç ve kültürde meditasyon ve arayış olarak nitelendirilir. Labirentte yürümenin zihni dinginleştirdiği ve odağı arttırdığı düşünülür.
“maze” Dallanıp değişen, farklı kollara ayrılan ve seçimlerle yolu ve deneyimi değiştirebildiğiniz yapıdır. Önemli olan varılacak yer değil, yolculuktur.
Koridor
Arabalar dışındaki uçak, robot gibi parçaları sergilemek için koridor tavanından sarkıtma yapılabilir. Hem koleksiyon alanından sonra arka galeri alanına geçişte yönlendirme yapılmış olacak; hem de alan değerlendirilmiş… Koridor duvarına da, ilişkili “timeline” grafikleri yerleştirilebilir.
Özel Sergi Odası
“exclusive” koleksiyon parçalarının sergilenebileceği bir alan… Ayrıca, branding dahilinde ürün tasarımı yapılarak satış alanı olarak da kullanılabilir.
Sanat
Sanat galerisi ana işlevi olacağı için, açık ve geniş alan ihtiyacı var. Gerektiğinde heykel sergileme ve enstalasyonlara olanak sağlarken; kokteyl alanı olarak da kullanılması amaçlanmaktadır.
Mimarlık ve şehircilik alanında disiplinler arası araştırmaların yapıldığı tartışma ve eğitim platformu İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi – AURA İstanbul, Cumartesi Aurası konferans dizisi kapsamında 6 Şubat tarihli dijital etkinliğinde Elif Kendir B. ile Zeynep Turan’ı ağırlıyor.
Mimarlık, iç mimarlık, kentsel tasarım ve peyzaj konularıyla ilgilenen genç katılımcılara tek yarıyıllık yoğun bir çalışma ortamı sunan İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi – AURA İstanbul’un, sertifika programı dahilinde mimarlık, şehircilik, sanat, felsefe, edebiyat ve teknoloji dallarında düzenlediği disiplinler arası konferans dizisi Cumartesi Aurası, 2020 yılı Güz Dönemi’nin son etkinliğinde mimar, akademisyen Elif Kendir-Beraha ile Zeynep Turan Hoffman’ı ağırlıyor.
6 Şubat Cumartesi günü saat 16.00’da gerçekleşecek konferansta, kentsel altyapılar, ekolojik bir bakış açısıyla yeniden değerlendirilecek. Kent-doğa ilişkisi; sürdürülebilirlik, esneklik ve kendine yeterlik kavramları ile yeniden yabanlaştırma ve yeşil altyapı taktikleri merkezinde yeniden tartışılacak. İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2020-2021 Güz döneminde, Tasarım Araştırmaları I-II-III stüdyosu, kentsel altyapıları ekolojik bir bakış açısıyla değerlendiren “Yabankent” teması kapsamında İstanbul ve New York metropolleri üzerinde yoğunlaşılarak üretilen araştırma ve senaryolara yer verilecektir.
Herkese açık ve ücretsiz olan dijital etkinliğe kayıt için tıklayınız. Etkinlik için kayıt olan katılımcılara Zoom oturum linki, e-posta yoluyla iletilecektir. Etkinlik AURA İstanbul YouTube kanalından canlı olarak da yayınlanacak.
Elif Kendir-Beraha hakkında (İstanbul Bilgi Üniversitesi/ FOL Kolektif) Elif Kendir-Beraha İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde öğretim üyesi olan bir araştırmacı ve mimardır. Anadolu’daki geleneksel taş ustalığının mimarlığın epistemolojisi ile ilişkisi üzerine yaptığı doktora çalışmasını RMIT Üniversitesi’nde; tezsiz yüksek lisans çalışmasını Columbia Üniversitesi İleri Mimari Tasarım programında; tezli yüksek lisans ve lisans çalışmalarını ise ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde tamamlamıştır. Ana ilgi alanları kentsel ortamların politik ekolojisi, zanaat kültürü, mimari fenomenoloji ve arazinin inşa pratiği üzerindeki epistemolojik etkisidir. Sanat-tasarım araştırmaları ulusal ve uluslararası platformlarda yer almış; Ceren Balkır Övünç ile ortaklaşa kurduğu FOL Kolektif bünyesinde üretilen Harran: Bir Ovanın Çehresi araştırması 2019 yılında Studio-X İstanbul’da sergilenmiştir. 2020-21 Güz döneminde Bilgi Mimarlık Yüksek Lisans Programları bünyesinde Zeynep Turan Hoffman ile birlikte İstanbul’un politik ekolojisini araştıran Yabankent başlıklı bir tasarım araştırmaları stüdyosu yürütmüş ve bu stüdyo paralelinde Yaban Konuşmalar isimli bir seminer dizisi düzenlemiştir.
Zeynep Turan Hoffman, PhD hakkında Zeynep Turan, lisans derecesini ODTÜ Mimarlık Bölümü’nden; Mimarlık Tarihi ve Kuramı konusundaki yüksek lisans derecesini AA School of Architecture’dan (MA, Histories and Theories of Architecture, 2001); çevresel psikoloji konusundaki doktora derecesini ise CUNY Graduate Center’dan (Ph.D, Environmental Psychology, 2008) almıştır. Kamusal alan üzerinden sosyal adalet ve eşitlik kavramlarını inceleyen çalışmalar yapmaktadır. 2020-21 Güz döneminde İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Yüksek Lisans programları kapsamında Elif Kendir Beraha ile İstanbul’un farklı ekosistemlerini biyoceşitlilik ve türler arası ilişkiler kapsamında anlamaya odaklanan bir tasarım araştırma stüdyosu yürütmüştür. Zeynep Turan New York’ta yaşamakta, CUNY ve New School’da ders vermektedir.
İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi – AURA İstanbul hakkında İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi-AURA İstanbul, uluslararası düzeyde faaliyet göstermek üzere kurulan ve kâr amacı gütmeyen bir oluşumdur. Akademi, mimarlık, iç mimarlık, kentsel tasarım ve peyzaj konularıyla ilgilenen konularıyla ilgilenen genç katılımcılara tek yarıyıllık yoğun bir çalışma ortamı sunmaktadır. Kültürel bir üretim biçimi olarak mimarlığın anlaşılması ve araştırılması konularının altını çizerek, yapılı çevrenin sosyal, politik ve ekolojik sistemlerle ilişkileri konularında katılımcıların anlayış ve kavrayışlarını geliştirmeyi hedeflemektedir. Akademi, çeşitli ilgili uzmanlık alanlarını bir arada barındırmayı ve genç katılımcılar için bireysel araştırma konularını keşfedebilecekleri eğitime uygun fiziksel alanları kapsayan bir stüdyo ortamı oluşturmayı amaçlamaktadır. Tüm katılımcıların ortak paydası, kentleşmiş bir toplumda gün geçtikçe daha karmaşık hale gelen tasarım ve mekân üretimi konularının etkilerini araştırmak ve keşfetmektir.
Mapei’den, hem yaşam alanları hem de endüstriyel mekanlarda yüksek performans ve estetiği bir arada sunan, yenilikçi yüzey önerisi ULTRATOP®.
ULTRATOP®, 5 ila 40 mm arası kalınlıklarda aşınma dayanımlı zemin kaplamaları için özel hidrolik bağlayıcı esaslı, ultra-hızlı prizlenen, kendiliğinden yayılan bir harçtır. 6 farklı renkte sunulan, ULTRATOP®, farklı şekillerde uygulanarak, farklı yüzeyler oluşturulmasına imkan tanır ve dekoratif zemin kaplaması olarak da kullanılabilir. Doğal agregalarla birlikte kullanıldığında; evler, ofisler, mağazalar, müzeler, tiyatrolar ve sergi salonlarında “Terrazzo alla Veneziana” gibi yeni dekoratif zeminler oluşturulmasını sağlar.
Teknik ofis kısmında yapılan işin ruhuna uygun cam ve alüminyumu daha fazla kullanarak özel bükümlü detaylar ve tek cam üzerine ilave kafes sistemi, cam kanatlarla maksimum açıklık sağlanırken mekan algısı kuvvetlendirilmiştir.
SİSTEM GENEL ÖZELLİKLERİ
Günümüz mimari anlayışı, büyük ve tek mekan gibi algılanan mekanlar yaratmaya doğru gitmektedir. Bu amaca yönelik bölücü duvar sistemleri kullanılmazken sadece ana birimler arasında şeffaf bölücüler kullanılmaktadır. Amaç mekanlar arasındaki gerekli ve yeterli mahremiyeti sağlayabilecek şeffaf bölücüler oluşturmaktadır. Sistemde sadece alt ve üstte alüminyum profil görülmekte duvarın tümünde yatay veya düşeyde başka hiçbir profile ihtiyaç duyulmamaktadır.
SİSTEMİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ:
Sistemin alt ve üstte 35 / 50 / 20 mm ebatlarında iki parçadan oluşan alüminyum profiller yardımı ile taşıtılır. Sistem tüm kalınlığı 37 – 55 mm arasında değişir.
Ortalama cam modül modülleri 2500 – 3250 mm yüksekliğinde, 300 – 1800 mm en ölçülerinde değişmektedir.
Ortalama ağırlık 25-42 kg/m2.
Cam kalınlıkları 8-26 mm arasında değişmektedir.
Min. 31 db max 42 db ses yutma değerleri.
Alüminyum kapı kasa profili ile değişik kaplama seçenekleri 41 mm kalınlıkta ahşap kanat uygulaması yanı sıra 10 mm cm kanatta takılabilir.
Derz detayı modüller arası düşey birleşim derzi özel şeffaf UV dayanımlı polikarbon fitil.
Sistem tamamı cam çözümleri sunarken teknik alt yapı donanımının da oluşan mekanlarına ulaşmasını sağlayan alüminyum ya da ahşap ‘’ACCES PANELLER‘’ in kullanılmasına olanak tanımaktadır.
Mimarlık ve şehircilik alanında disiplinler arası çalışmaların yapıldığı tartışma ve eğitim platformu İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi – AURA İstanbul tarafından düzenlenen dijital etkinlik serisi AURA Forum sponsorluğunu kapsar.
AURA İSTANBUL HAKKINDA
İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi-AURA İstanbul, uluslararası düzeyde faaliyet göstermek üzere kurulan ve kâr amacı gütmeyen bir oluşumdur. Akademi, mimarlık, iç mimarlık, kentsel tasarım ve peyzaj konularıyla ilgilenen konularıyla ilgilenen genç katılımcılara tek yarıyıllık yoğun bir çalışma ortamı sunmaktadır. Kültürel bir üretim biçimi olarak mimarlığın anlaşılması ve araştırılması konularının altını çizerek, yapılı çevrenin sosyal, politik ve ekolojik sistemlerle ilişkileri konularında katılımcıların anlayış ve kavrayışlarını geliştirmeyi hedeflemektedir. Akademi, çeşitli ilgili uzmanlık alanlarını bir arada barındırmayı ve genç katılımcılar için bireysel araştırma konularını keşfedebilecekleri eğitime uygun fiziksel alanları kapsayan bir stüdyo ortamı oluşturmayı amaçlamaktadır. Tüm katılımcıların ortak paydası, kentleşmiş bir toplumda gün geçtikçe daha karmaşık hale gelen tasarım ve mekân üretimi konularının etkilerini araştırmak ve keşfetmektir.
AURA İstanbul’un kurucuları, tasarım alanında uzun yıllar çalışmış ve üretmiş, sektörün sorunlarını yaşayarak öğrenmiş şehircilik, çevre düzenlemesi, mimari ve iç mimari alanlarında uzmanlardan ve belki de hepsinden önemlisi, Türkiye’de mimarinin gelişmesi için kendi tecrübe ve birikimlerini yaratıcı iş kollarında çalışan gençlerle paylaşmayı hedeflemiş kişilerden oluşmaktadır.
AURA Forum farklı disiplinlerden tasarımcıların özgün projelerini paylaşabilecekleri dijital bir etkinlik serisidir.
Etkinlik serisi; mimari tasarım, iç mimari tasarım, kentsel tasarım, peyzaj tasarımı, endüstri ürünleri tasarımı, grafik tasarımı, moda tasarımı, süreç tasarımı, yöntem tasarımı gibi tasarımla ilişkili her alandan konuklara açıktır. Konuklar, gönüllülük esasıyla uzmanlıklarını paylaşır.
Tasarım alanında eğitim alan üniversite öğrencileri, genç profesyoneller ve deneyimli tasarımcıların üretimleri üzerinden tasarım disiplinleri arasındaki diyaloğun güçlendirilmesini hedefler.
AURA Forum; bilgi, deneyim, fikir, hikaye, süreç, yöntem ve kaynakların paylaşılarak daha geniş bir alana yayılması ile ortak bir zeminde üretimleri tartışma fırsatı sunar.
TAKVİM VE PROGRAM
AURA Forum her iki haftada bir cumartesi günü saat 15.00 – 17.00 arasında, AURA İstanbul’un Youtube kanalı üzerinden canlı yayın ile herkese açık ve ücretsiz olarak gerçekleşir.
Her etkinlikte başvurular sonucunda AURA İstanbul tarafından davet edilecek 5 tasarımcı, 15 dakikalık canlı sunumlar halinde tasarımlarını paylaşma imkanı sağlanır. Sunumların ardından düzenlenecek soru-cevap bölümünde ise konukların yanı sıra izleyenlerle de diyalog kurulması sağlanır.
Etkinlik programının takvimi ve konuşmacıları AURA İstanbul tarafından belirlenir.
Etkinliğe katılım AURA İstanbul tarafından sağlanacaktır. İzleyici profili arasında mimarlar, tasarımcılar, akademisyenler, üniversite öğrencileri yer almaktadır.
AURA İstanbul, etkinliklerin tüm aşamalarını, yaklaşık 20.000 takipçi sayısına sahip olduğu sosyal medya hesaplarından paylaşır ve sponsor firmanın da kendi hesaplarından paylaşmasına olanak sağlar.
AURA İstanbul’un belirlediği tarihler arasından, 2020 yılı Güz Dönemi (Kasım 2020 – Şubat 2021) veya 2021 yılı Bahar Dönemi (Mart – Haziran 2021) akademik takvimi içerisinde, sponsor firmanın tercih edeceği tarihte gerçekleşecektir. 2020 Güz Dönemi için etkinlik tarihi aşağıdır;
19 Aralık 2020 / 15.00-17.00
16 Ocak 2021/ 15.00-17.00
30 Ocak 2021/ 15.00-17.00
AURA İSTANBUL DESTEKÇİLERİNE NELER SUNUYORUZ?
Öncelikle AURA İstanbul’da üretilen araştırma ve tasarım projeleri sayesinde İstanbul’a yönelik bir veri tabanı oluşturulmasına katkıda bulunacaksınız. Verdiğiniz destekle meslek hayatına atılmış veya atılmakta olan genç mimarlar için markanıza yönelik bir sadakat ve bilinirlik olanağı yakalamış olacaksınız. Yıl boyunca destekçimiz olan profesyonel mimar ve program katılımcısı olan genç mimarlarla çeşitli etkinlik vb. aktivitelerde iletişim olanağı yakalamış olacaksınız. AURA Forum etkinliğine yönelik sponsorluk desteği ile aşağıda yer verilen çalışmalar gerçekleştirilecektir.
Etkinlik Öncesinde: Duyuru görselleri AURA İstanbul tarafından hazırlanacaktır. AURA İstanbul, duyurular için sponsor firmanın logosunun yer alacağı beş farklı boyutta poster hazırlayacaktır. Instagram, Facebook, Twitter, Linkedin hesaplarında belirlenen rutinde duyurular yapılacaktır. Katılımcı konuşmacılar AURA İstanbul tarafından belirlenecektir. AURA İstanbul web sitesinde etkinlik için bir sayfa oluşturulacak ve sponsor firma logosuna yer verilecektir. Web sitesinde ve sosyal medyada, Facebook ve Linkedin üzerinden etkinlik sayfaları oluşturulacaktır. Yapılacak tüm duyurularda, hem posterlerde logo ile hem de duyuru metni içerisinde, sponsor firmanın desteği belirtilecektir. Mimarlık dergileri ile etkinlik bülteni paylaşılarak, etkinlik detaylarının duyurulması sağlanacaktır.
Etkinlik Sırasında: Etkinlik AURA İstanbul’un belirlediği online platform üzerinden gerçekleşecektir. Sponsor firmanın logosunun etkinlik boyunca yayın ekranında görünmesi sağlanacaktır. Sponsor firmanın tercihine bağlı olarak, açılış konuşmasının ardından, AURA İstanbul ile mutabık kalınarak firmanın 1-1,5 dakika uzunluğunda tanıtım videosuna yer verilecektir. Anlık yapılan tüm sosyal medya paylaşımlarında sponsor firmanın desteği belirtilecek, eğer hesapları mevcutsa etiketlenerek trafik çekmesi sağlanacaktır. Etkinliğin açılış ve kapanış konuşması sırasında AURA İstanbul’un temsilcisi tarafından sponsor firmaya teşekkür edilecektir.
Etkinlik Sonrasında: Etkinliğin ardından, AURA İstanbul sosyal medya hesaplarında yer vermek üzere 1 dk. uzunluğunda etkinlik özet videosu hazırlanacak, sponsor firma ile de paylaşılacaktır. Yapılacak tüm paylaşımlarda sponsor firmanın desteği hem görsellerde hem de metinde belirtilecektir. Etkinlik videosu, AURA İstanbul Youtube kanalında arşiv olarak yer alacaktır. Canlı yayın sonrasında da izlenmesi mümkün kılınacaktır. AURA İstanbul tanıtım dosyasında program destekçileri arasında sponsor firmaya yer verilecektir.
50 yılı aşkın bir süredir performans ve tasarımı, iç ve dış mekan kullanımına uygun kumaşlarında birleştiren Sunbrella, iki yeni koleksiyonunu kullanıcılarının beğenisine sundu.
Odyssey ve Bahia koleksiyonları; canlı renkler veya pastel gölgeler, şık geometrik veya sade desenler, bohem etkiler veya klasik bir ruh yansıtan kumaşlarla sayısınız seçenek sunuyor. Otantiklikle sadelik arasından yer alan Sunbrella kumaş tasarımları altı değişik mod çevresinde yaratıldı. Her bir mod bir mekanda, atmosferde ve özel bir okazyonda geçen hayatın bir anını yansıtıyor. Öze dönüş veya sonsuzluğa bir yolculuk, Sunbrella’nın yeni koleksiyonlarında zamansız olanı, arzu edileni veya bir tatil anısını yakalayabilirsiniz. Performans gücünü eşsiz üretim tekniğinden alan Sunbrella, leke tutmayan, kolay temizlenebilen, çamaşır suyuyla temizlendiğinde bile renk değiştirmeyen, güneş altında solmayan, UV koruması sağlayan, küfe karşı dirençli kumaşlarını, koleksiyonlarına farklılık kazandıran tasarımlarla birleştirerek hem iç mekan hem de dış mekanlarda farklı uygulama alanları için onlarca seçenek sunuyor. Mobilyalarınızda şahane bir döşemelik, pencerelerinizde şık bir perde, gölgelendirmelerinizde tamamlayıcı bir tasarım sağlayan Sunbrella’nın yeni koleksiyonlarını görmeden tercihinizi yapmayın. Daha fazla bilgiyi www.sunbrella.com sitesinden veya Türkiye distribütörü ICA firmasından www.ica.com.tr edinebilirsiniz.
Gelişen mimariler ve teknolojiler doğrultusunda aydınlatma; hem estetik hem de teknik anlamda farklı disiplinlerin bir araya gelmesine sebep olmuştur. Bu değişim, ışığın da doğru olarak kullanılmasının gerekliliğini arttırmıştır.
Kurulduğu ilk günden beri bu felsefe ile aydınlatma ve otomasyon sistemleri üzerine proje ve ürün tedariği hizmeti sunan Uva Aydınlatma, Türkiye’de bir çok prestijli projede yer almıştır.
Su, huzur, keyif ve sağlığın buluştuğu mahaller için; Sauna Dekor
Sauna, Buhar Odası, Türk Hamamı gibi spa alanlarına ait ıslak zemin mahallerinin tasarım, imalat, ithalat ve ihracatını yapan spa sektöründe öncü olan SAUNA DEKOR 1987 yılında Can AYKAÇ ve Melike AYKAÇ tarafından kurulmuştur. 2. Nesil ile çalışmalarına devam etmektedir. Sauna Dekor; Türkiye’de ilk defa, sauna tekniğini inceleyerek doğru uygulayan firmadır. Sauna ile başlayan yolculuğuna son 20 yıldır SPA-Wellness konusunda deneyimini geliştirerek devam eden Sauna Dekor, SPA uygulamalarına ağırlık vermiştir. SAUNA DEKOR firmasını diğer firmalardan ayıran en önemli özellik; profosyonel teknik ekip ve profesyonel mimari kadrosu ile müşteri memnuniyetini temel kural kabul ederek, yaptığı işlere süresiz garanti verebilmesi ve en yeni teknoloji markalar ile çalışmasıdır.
Watergame is an French manufacturer of Luxury handcrafted sanitary ware in composite material Ceralite®️: bathtubs, washbasins, toilets, bidets and shower trays. Our products are designed and manufactured in France from high quality materials. Each product is a true jewel of a bathroom with a refined style. For over 30 years we manufacture individually and can also meet the needs of medium series and creation of customized models for residential or hotel projects.
•••
Watergame; küvetler, lavabolar, tuvaletler, bide ve duş tekneleri gibi kompozit malzeme olan Ceralite®️’den lüks el yapımı ürünler imal eden Fransız markasıdır. Ürünlerimiz Fransa’da yüksek kaliteli malzemelerden tasarlanmış ve üretilmiştir. Her ürün, zarif bir stile sahip bir banyonun gerçek bir mücevheridir. 30 yılı aşkın süredir bireysel ve mimari projeler için özelleştirilmiş ürünler üretiyoruz.
Dünyada bir ilk: Alpolic Euroclass A1 Geleceğin kentlerinde güvenlik ve dayanım kazanacak. Yarının yükselen projelerine güvenle yatırım yapabilmeniz için cephenizin yarınını bugünden düşündük.
ARCHIMIM Global, yapı sektöründeki üretici markaları, yurtdışındaki projelere ulaştırıyor, distrübütör bulunması, bayii ağının kurulması süreçlerine destek oluyor.
ARCHIMIM Global hizmetimiz kapsamında, Türkiye’nin en büyük boya üreticilerinden biri olan Polisan için Fransa’da distribütör araştırması yapılmış, uygun görülen firma ile sözleşme imzalanmış ve ilk sevkiyat yapılmıştır.
“Project Meeting” kapsamında Qubi, Sabri Paşayiğit Mimarlık ile bir araya geldi.
Etkinliğin gelirinin büyük kısmı, Sabri Paşayiğit Mimarlık tarafından birlikte yürüttüğümüz öğrencilere yönelik sosyal sorumluluk projesinde kullanılacak.
Bu keyifli etkinlik için Sabri Paşayiğit Mimarlık ve Qubi’ye teşekkür ederiz.
“Bilgiyle Gönülden Paylaş” kapsamında Dormakaba, Sabri Paşayiğit Architects ile bir araya geldi.
Etkinliğin gelirinin büyük kısmı, Sabri Paşayiğit Architects tarafından birlikte yürüttüğümüz öğrencilere yönelik sosyal sorumluluk projesinde kullanılacak.
Bu keyifli etkinlik için Sabri Paşayiğit Mimarlık ve Dormakaba’ya teşekkür ederiz.
“Bilgiyle Gönülden Paylaş” kapsamında Reynaers, Sabri Paşayiğit Mimarlık ile bir araya geldi.
Etkinliğin gelirinin büyük kısmı, Sabri Paşayiğit Mimarlık tarafından birlikte yürüttüğümüz öğrencilere yönelik sosyal sorumluluk projesinde kullanılacak.
Bu keyifli etkinlik için Sabri Paşayiğit Mimarlık ve Reynaers’a teşekkür ederiz.
“Bilgiyle Gönülden Paylaş” kapsamında, Sabri Paşayiğit Mimarlık ile Tozoğlu Mühendislik bir araya geldi. Covid-19 dolayısıyla önlemler alınarak ve sosyal mesafeye uyularak ‘Mimari ile Elektrik/Mekanik koordinasyonu’ hakkında eğitim gerçekleştirdik.
Etkinliğin gelirinin büyük kısmı, Sabri Paşayiğit Mimarlık tarafından birlikte yürüttüğümüz öğrencilere yönelik sosyal sorumluluk projesinde kullanılacaktır.
Bu keyifli etkinlik için Sabri Paşayiğit Mimarlık ve Tozoğlu Mühendisliğe teşekkür ederiz.
You have worked in many different countries. Can you share your thoughts on/insights on working abroad as an architect? How was that experience, especially working with different clients with different expectations?
As traveling helps us understand more about people and different cultures apart from our own, architecture and design becomes a contributing factor to that experience as well. I found working and living abroad has helped me more not only as a person, but as a designer. I have learned living in different cities and working with different clients may include different expectations on projects and goals. I learned to listen more, as the way I learned may not always be the best solution. That to me, was the greatest difficulty– to allow myself to understand and also accept new expectations. Accept change, accept new expectations. It’s ok to be uncomfortable, because it will only make you stronger in the long run. We learn as we grow. And, the more we learn the greater we become. Different construction methods helped me understand alternatives as to how things may become built that are more efficient, including ways we can work together to make something work. Client expectations are always different, whether or not they are from the same country. But, different cultures have different social and business norms that have given me a greater sense of expectations and have abled me to work more effectively. I find the more we can familiarize ourselves with living and working in different cultures and societies, we are then able to easily adapt to what may not be familiar and can only makes us stronger and able to propose solutions in the future that may have not been known to us previously.
Türkiye’de tek distribütörü olduğu, dünyanın en kaliteli dekoratif boya markalarından biri olan Novacolor ürünleri ile dekoratif boya ve uygulamalarındaki tüm sınırlar kalkıyor.
Tasarımdan uygulamaya tüm süreçlerde gerek yüksek çözünürlüklü texture’lar ve numune taleplerinize verdikleri hızlı cevapla gerekse kendi alanında tecrübeli ve eğitimli uygulama ekipleriyle projelerinizde çözüm ortağınız oluyor. Dilerseniz web sitesinden ürünleri detaylı inceleyebilir, telefon veya e-mail ile direk ulaşabilirsiniz.
Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra perakende sektöründe yer alan uluslararası bir tekstil şirketinde mesleki kariyerine başladı. Mağaza yönetiminden sonra kendini ürün yönetimi ve ardından marka yönetimi üzerine geliştirdi. Sektörde lider konumda yer alan, 16 farklı kategorideki uluslararası lüks markanın distribütörlüğünü üstlenmiş ve birçok ofise proje bazlı mimari danışmanlık hizmeti veren yerel bir kurum bünyesinde marka yöneticisi olarak çalıştı. Sonrasında bir süre e-ticaret alanında profesyonel kariyerine devam etti.
Mesleki hayatının başlarında Lüks Marka Tüketimi ve Yönetimi eğitim programına katılmanın ve akabinde Stratejik Pazarlama ve Marka Yönetimi üzerine yüksek lisans derecesine sahip olmanın kariyeri için en verimli adım olduğunu düşünüyor. Profesyonel iş hayatı içerisinde esas değerin güven temelli iletişim ve şeffaflık olduğuna inanan editörümüz şimdilerde kendi şirketi bünyesinde marka iletişim danışmanlığı hizmeti veriyor, platformumuza ise sektör profesyonelleri ve tasarımcılarla yaptığı röportajlar ile katkı sağlıyor.
O zaman LINAK’la, hareketli mobilyalar hakkındaki geleneksel düşüncelere şaşırtıcı ve ilham verici tasarımlarla meydan okuyun.
LINAK birçok sektörde tasarımların hareketlenmesi sağlayan aktüatör ve kolonları üreterek, insan yaşamını kolaylaştırmaya odaklanmış Danimarka merkezli dünya lideri bir firmadır.
Odak alanlarından sadece biri olan DESKLINE® alanı, yüksekliği ayarlanabilir ofis masaları, çalışma istasyonları, mutfak tezgahları gibi birçok uygulamada kullanılan, aynı zamanda ergonomik olarak insanlara da fayda sağlayan hareket sistemlerini üretmektedir.
Estetiği ve fonksiyonelliği bir araya getirin
Günümüz ofis ortamları, hem genel hem de bireysel ihtiyaçları destekleyen esnek ve ergonomik çözümler gerektirmektedir. Ofisler daha akıllı ve daha dijital hale gelirken, ofiste hareket olmadığı sürece çalışan verimliliği ve mutluluğu istenen seviyeye ulaşamamaktadır. Ofis tasarımında yapılabilecek ufak dokunuşlarla hem iş veren hem çalışan için memnuniyet verici sonuçlara ulaşılabilir. Bunun anahtar noktalarından birisi de klasik ofis masaları yerine verimliliği, yaratıcılığı artıran ve uzun süreli oturma kaynaklı ağrıların önüne geçen yükseklik ayarlı masalara yer verilmesidir. Yükseklik ayarlı masaların modern ofis ortamına nasıl değer kattığı, neden cazip bir yatırım oldukları ve işverenler için yatırım getirisi yarattığı ve gün boyunca fiziksel olarak aktif kalmamızın neden bu kadar önemli olduğu hakkında detaylı bilgiye web sitemizde yer alan “MOVE” broşürü üzerinden ulaşabilirsiniz.
Çözüm ortağı olduğumuz Nurus, Koleksiyon, Tuna Ofis ve Ersa gibi mobilya firmalarının ürün portföylerinde yer alan yükseklik ayarlı masaları da inceleyerek tasarımlarında nasıl fark yarattıklarını görebilirsiniz. Hareketli mobilya çözümleriyle ilgili detaylı bilgi için bize web sitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz.
Hande Ekiz: 1977 yılında İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümünden 2002 yılında mezun oldu. TUNEL Interior’a ortak olmadan önce sektörün önde gelen firmalarında proje yöneticisi olarak çalıştı ve yer aldığı birçok projede uluslararası ödül aldı. Tasarım yönetimi, konsept, mimari ve inşaat alanlarındaki deneyimlerini TUNEL Interior’da sürdürmektedir.
Nedret Tuncer Alicikoğlu: 1978 yılında İzmir’de doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümünden 2002 yılında mezun oldu. Bilgi Üniversitesin’de Tasarım Yönetimi üzerine eğitim aldı. TUNEL Interior’u kurmadan önce 6 sene Tribunn Living Design’ın ortaklarındandı. Tasarım ve İnşaat alanlarında deneyimi olan Nedret Tuncer Alicikoğlu, TUNEL Interior’a konsept ve tasarım yönetimi alanlarındaki çalışmalarıyla yön vermektedir.
Yeni girişiminizde motivasyon kaynağınız ne oldu?
Biz sınıf arkadaşıyız. Yaklaşık 16 sene farklı mimarlık firmalarında çalıştıktan sonra bir araya geldik ve 2019 Ekim ayında Nedret’in kurucusu olduğu TUNEL Interior’a ortak oldum.
Böylece 2 yakın arkadaş Tunel Interior çatısı altında birlikte üretmeye başladık. Bizim en büyük motivasyonumuz tecrübelerimiz , çok dinamik hızlı ve disiplinli olmamız ve her ölçekte projelerimize aynı heyecan ve hassasiyetle yaklaşmamızdır.
Yeni girişiminizin kuruluşu aşamasında ne gibi zorluklar yaşadınız?
1996 yılından bu yana arkadaş olamamız, bunun yanında çeşitli firmalarda edindiğimiz tecrübeler ve birbirimizin ne yaptığını her zaman biliyor olmamız, hali hazırda var olan TUNEL Interior’ın yeni ortaklığı ile ilgili süreçte bize bir zorluk yaşatmadı diyebiliriz.
Projelerinizi nasıl farklılaştırırsınız, kullanmayı sevdiğiniz malzemeler hangileri?
İç mimarlık bütün olarak fonksiyon ve bütçenin yanı sıra; kullanıcı özelliklerini ve psikolojisini de kapsadığı için malzeme belirleme işin en kritik ama en keyifli aşamasıdır.
Yurt dışında yaptığımız projelerde dahi, daha çok yerli üreticiler ile çalışmayı tercih ediyoruz. Bu bize hem zaman hem de uygulama açısından avantaj sağlıyor. Yurt dışında gördüğümüz tüm malzemelerin muadilleri Türkiye ‘de üretilebiliyor. Yeniliklerin çok sıkı takipçileriyiz. Proje ve işverenin isteklerini önemsiyor ve tasarladığımız mekanlara en uygun malzemeler ile yaklaşmayı daha doğru buluyoruz.
Projelerinize mimarlık dışındaki disiplinleri entegre etmek konusunda ne düşünüyorsunuz?
Mimarlık insan, doğa ve yaşama ait her şeyden beslenir. Mutlu bir kullanıcı için insana dair ne varsa mimarlığın içinde yer almak zorundadır.
Görsel sanatlar ve müzik mimariye entegre edilebilen en önemli disiplinlerdir. Yeniliklere açık ve zamansız projeler yapabilmek adına farklı disiplinler ile beraber çalıma her zaman faydalı olmuştur. Örneğin Grafik tasarımı mekanların olmazsa olmazlarındandır.
En zorlu mimari projelere bile etkili çözümler sunan geniş renk yelpazesine sahip Neolith, büyük boyutları, yüksek dayanım kapasitesi ve hafifliği ile hem bireysel kullanıcıların hem de mimar ve tasarımcıların dikkatini çekiyor.
Geniş renk ve doku seçenekleriyle sınırsız sayıda tasarıma ev sahipliği yapan Dragos, bu özellikleriyle pek çok mekan tasarımı için ideal bir kaplama seçeneği olarak karşımıza çıkıyor. Farklı uygulama alanları için farklı kalınlıklarda üretilen Neolith; çizilmeyen, yanmayan, leke tutmayan doğal bir malzeme. Porselen levhalar olarak çalışılan Neolith, bu özelliği sayesinde geniş yüzey uygulamalarına da imkan tanıyor.
Tüm iç ve dış mekân cephe ve duvar kaplamalarında, banyo, ve mutfak tezgahlarında, zemin döşemelerinde kullanabilen Neolith, yaşam alanlarınızın konforu için doğru bir seçim olacak.
Eğitim hayatına, “The International Riyad Wise Owl School’da” başlayan Başak Arslan, lise eğitimini Türkiye’de Coşkun Kolejinde tamamladıktan sonra, “Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi” Mimarlık bölümünden 2005 yılında mezun oldu. Mezun olduktan sonra Enka İnşaat AŞ İstanbul merkez ofisinde kariyer hayatına başladı. Önce Moskova ‘da yer alan “MKH projesi,” akabinde ENKA-BECHTELortaklığı ile inşa edilen “Uluslararası Umman Muscat Havalimanı Projesinde” İstanbul dizayn ofis kadrosunda çalıştı.
Havalimanı projesi bitiminde, Avrupa’da yılın yatırım projesi olarak seçilen ve Moskova’da yer alan “ENKA TC Gayrimenkul Şirketinin” gerçekleştirdiği “Kuntsevo Plaza Projesi” için kısa bir süre Moskova’da çalıştı.
2015 yılında Türkiye’ye dönüş yaptıktan sonra inşaatı “TAV-SERA Adi Ortaklığı” tarafından yapılan “Emmar Sqaure Projesi’’, ardından “Yeni İstanbul Havalimanı’nda” yer alan “THY Operasyon Binalarının Projeleri” için merkezi ABD Chicago’da bulunan proje müellifi “Ghafari ‘nin” Türkiye ofisinde çalışmıştır.
Halen İstanbul –Taksim’de bulunan “AKM Projesi” şantiyesinde Sembol-Yeni yapı inşaat’da çalışma hayatına devam etmektedir.
Başak Arslan platforma, kendi deneyimleri ile inşaat sektöründe öncü yatırımcıların, duayenlerin ve lider firmanlarının şu anki projelerini, hedeflerini, önümüzdeki yıllarda gerçekleştirmeyi planladıkları projeleri ve bu sektörde çalışmak isteyen genç mühendis-mimarlara olabilecek uzmanların kariyer tavsiyelerini aktarmayı hedeflemektedir. Aynı zamanda, değerli okurların görüşlerine, beklentilerine paralel röportajlar gerçekleştirerek katkılar sağlamayı amaçlamaktadır.